Günümüzde Süryaniler

16 Kas 2007

Bugün 6.5 milyon kadar Süryani dünyanın değişik bölgelerinde dağınık bir şekilde yaşıyor. Bu nüfusun yaklaşık yarısını, 3 milyon Süryaniyi Hindistan barındırmaktadır. Hz. İsa'nın öğrencilerinden olan Thomas Hindistan'a gider ve orada Hıristiyanlığı yayar. M.S 345 yılında Urfa bölgesinden 72 Süryani ailesi de, Hindistan'da kurulan bu kiliseyi güçlendirmek amacıyla oraya göçer.

Süryani Tarihi bir göçler tarihidir
Süryaniler anayurtları olan Mezopotamya'dan sürekli olarak göç etmek zorunda kalırlar. Bu göç dalgası 1. Dünya Savaşı sırasında yoğunlaşır. Özellikle Osmanlı imparatorluğunun idaresi altında yaşayan Süryaniler, 1914 yılında alınan tehcir kararından çok etkilenir ve bir çok Süryani yerini yurdunu terk etmek zorunda kalır. Ayrıca göç ettikleri yollarda sık sık saldırılara uğramış ve bir çok insanını kaybederler. Süryanilerin tarihinde derin izler bırakan bu olaylar Seyfo (Kılıç) olarak adlandırılır. Üstteki resim 1915 yılında Urfa'dan Halep'e göç ettirilmek zorunda bırakılan Süryani ve Ermeni kafilesini göstermektedir. Bu kafileye Süryanice'de Ahır Kafro yani son kafile denir.

Eski coğrafya, yeni sınırlar
Savaş sonrası çizilen sınırlar sonucu Süryaniler değişik ülkelerin egemenliğinde kalır. Süryanilerin ata topraklarında, bugün Irak, Türkiye, Suriye, Lübnan ve diğer ülkelerin tahakkümü hüküm sürer. Süryani geleneğinden olan tüm Hıristiyan kilise cemaatlerinin nüfusunu bilmek zor olsa da, bölgede sayılarının iki milyonu bulduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca Amerika, Kanada, İsveç, Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya ve Avusturalya gibi değişik ülkelerde önemli sayıda Süryani yaşar.

Yeni Dünya'da Eski Kültür
Amerika'daki Süryanilerin hikayesi 19.yüzyılın sonlarına kadar iner. Süryanilerin çoğunun bu kıtaya göçlerinin nedeni Osmanlı Türkiye'sinde kendilerine verilen sıkıntı ve zorluklardan kaynaklanır. Kitleler halinde Avrupa'ya göç ise 1960 yılından sonra başlar.


Süryaniler ve azınlık sorunu
Özellikle yaşadığımız coğrafyayı ilgilendirdiği için sizlere Türkiye'de kalan Süryanilerin durumunu nakletmeye çalışacağım. Kurtuluş Savaşı sona erdikten sonra Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye'de yaşayan azınlıkların statüsü belirlenir. Türkiye'de yaşayan Hıristiyan azınlıklardan temsilciler Lozan'a çağırılır. Ermeni, Rum ve Yahudi azınlıklarının temsilcileri Lozan Barış antlaşmasına katılıp statülerini belirler, bir takım haklar elde ederler. Fakat her nedense Türkiye'de yaşayan Süryanilerin temsilcisi değiştirilir ve görüşmeler sonucunda Süryani tarafı azınlık hakkını almak istemez. Kendilerini Türk olarak gördüklerini belirten Süryani temsilcisi, sonraki Süryani kuşaklarına ne kadar büyük bir haksızlık edeceğinin farkında değildir. Genel olarak o zamana kadar Süryaniler hep kırsal kesimde yaşadıkları için bilinçli ve eğitilmiş bir aydın sınıfından yoksundur. Azınlık olarak kabul edilmelerinin kendilerine getireceği avantajları bu yüzden göremediler.


Azınlık olarak kabul edilen toplumlar, kendi dillerinde eğitim yapabilmek, vakıf kurmak, vakıflarına mal bağışlayabilmek gibi haklara sahip olabilirken Süryaniler bunlardan mahrum kalır. Süryaniler ise bundan sonra görünürde Türk olarak kabul edilirler ama uygulamada azınlık gibi algılanırlar. Türkiye'de yaşayan Süryaniler yıllardır bu yanlışın bedelini ödemektedirler.

1960: Yine Göç Zamanı
1960 yılına kadar ağırlıklı olarak Güneydoğu bölgesinde yaşayan Süryaniler ekonomik şartların bozulması, yöre halkının baskıları ve yaşadıkları asimilasyon sonucu yaşadıkları yerlerden göç etmeye başladılar. Gidilen yerler önceleri İstanbul ve Avrupa oldu. Süryaniler, yaşadıkları yerlerden göç etmekle birlikte arkalarında bir çok tarihi eser ve yapı ile gelenek, görenek ve kültürleri ile çok derin izler bırakmışlardır. Bu kadar derin ve etkili izler bırakan bir kültüre sahip olmalarına rağmen günümüzde Süryaniler oldukça sessiz bir yaşam sürdürmektedirler. Gelişen dünya şartlarına toplum olarak uyum sağlamakta zorluk çekmektedirler.


Kadim hizipler
Süryaniler günümüzde bir çok mezhebe bölünmüş şekilde yaşamaktadırlar. Süryani Kadim kilisesi en kalabalık mezhebi oluşturmaktadır. Süryani Kadim kilisesi, Hıristiyanlığı ilk kabul eden topluluk olduklarından dolayı, ilk günkü kilise ve inanç şeklini kuralları ile birlikte günümüze kadar yaşatmışlardır. Bu nedenle Süryani Kadim kilisesi bir çok araştırmacının ilgisini çekmektedir. Türkiye'de yaşayan Süryanilerin büyük çoğunluğu da bu kiliseye mensuptur. Türkiye'de ayrıca sayıca daha az olan Süryani Katolik ve Süryani protestan cemaatleri de vardır.

Demografi
Günümüzde Türkiye'de yaşayan 15.000 Süryani vardır. Büyük çoğunluğu İstanbul'da yaşayan Süryanilerin Güneydoğuda sayıları oldukça azalmıştır. Dinsel açıdan Türkiye'de iki Metropolitlik tarafından temsil edilirler. İstanbul'da yaşayan Süryanilerin metropol lideri sayın Yusuf Çetin, Güneydoğu metropoliti ise sayın Samuel Aktaş'tır.

0 yorum: