Mümin Toplum ve İsa'nın Mendili
Süryaniler tarihleri boyunca, özellikle de Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra inançlarının çok etkisi altında kalmışlardır. Hıristiyanlığı erken kabul eden toplumlardan olan Süryaniler için çok ünlü bir mendil hikayesi vardır: Hz. İsa zamanında bir Süryani kenti olan Edessa'nın (Süryanice'de Orhoy, bugünkü Urfa) kralı olan Abgar Ukomo (Kara Abgar) hastalanır ve hastalığından kurtarması için mucizelerini duyduğu İsa'yı kentine davet eder. Hz. İsa, Edessa'ya gelemez ancak yüzüne sürdüğü ve kendi suretinin çıktığı bir mendili Abgar'a yollar. Kral Abgar mendili alınca hastalığından kurtulur. Bu olaydan çok etkilenen kral, Hıristiyanlık inancını kabul eder.
Mendildeki HZ. İsa'nın resmi dünyaya buradan yayılır. Mandilo olarak ünlenen bu resim hem kilise hayatında önemli bir yer tutmuş hem de ikona çizimlerini etkilemiştir. Bu mendil 994 yılında büyük bir törenle Edessa'dan Konstantinapol'e götürülür. Büyük bir ihtimalle de 1204 yılında Haçlıların kenti yağmalaması sırasında tahrip olur.
Yeryüzündeki ikinci Kilise
Süryaniler, tarihleri boyunca dinlerine çok sadık kalmışlardır. Örneğin Kudüs'teki ilk kiliseden sonra ikinci kilise, daha M.S 37 yılında Antakya'da Süryaniler tarafından kurulmuştur. İsa'nın öğrencilerinden Petrus, Antakya'ya geldiğinde insanlara Hıristiyanlığı benimsetir ve kendi adıyla anılan bir kilise inşa edilir.
Daha sonraları Süryaniler burada ilk patrikhaneyi kurarlar. Bu olay Hıristiyanlığın Doğuda yayılmasını ve sürekliliğini sağlamıştır.
Yeryüzünün ilk üniversitesi
Dünyadaki ilk ilahiyat fakültesi Urfa Harran'da, M.S II. Yüzyılda Süryaniler tarafından kurulmuştur. Bu okul o dönem için çok müthiş bir gelişme idi. Harran'da sürdürülen çalışmalar; din, astronomi, tıp, matematik ve felsefe olarak beş bölüme ayrılmıştı. Bu üniversitenin açtığı yolda ilerleyen pek çok ekol ortaya çıkmıştır. Hıristiyanların kutsal kitabı olan İncil ilk defa burada Süryanice'ye çevrilmiştir. Grek uygarlığının çok önemli metinleri Süryanice'ye çevrilmiş, bu çeviriler daha sonra Arapça'ya tercüme edilerek Arap felsefesi ve bilimlerinin gelişmesi sağlanmıştır.
İlk yüzyıllarda Doğu'da Hıristiyanlığın önderliğini elinde bulunduran Süryaniler, IV. Yüzyıldan sonra bir yandan içine düştüğü teolojik çekişmelerlbir yandan da Roma ve İstanbul kiliselerinin baskı ve zulümleriyle gün geçtikçe zayıflamıştır. Egemen olduğu yerlerde İslamiyet'inde etkisiyle yandaşlarını kaybederek bugünkü durumuna gelmiştir.
Süryaniler tarihleri boyunca, özellikle de Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra inançlarının çok etkisi altında kalmışlardır. Hıristiyanlığı erken kabul eden toplumlardan olan Süryaniler için çok ünlü bir mendil hikayesi vardır: Hz. İsa zamanında bir Süryani kenti olan Edessa'nın (Süryanice'de Orhoy, bugünkü Urfa) kralı olan Abgar Ukomo (Kara Abgar) hastalanır ve hastalığından kurtarması için mucizelerini duyduğu İsa'yı kentine davet eder. Hz. İsa, Edessa'ya gelemez ancak yüzüne sürdüğü ve kendi suretinin çıktığı bir mendili Abgar'a yollar. Kral Abgar mendili alınca hastalığından kurtulur. Bu olaydan çok etkilenen kral, Hıristiyanlık inancını kabul eder.
Mendildeki HZ. İsa'nın resmi dünyaya buradan yayılır. Mandilo olarak ünlenen bu resim hem kilise hayatında önemli bir yer tutmuş hem de ikona çizimlerini etkilemiştir. Bu mendil 994 yılında büyük bir törenle Edessa'dan Konstantinapol'e götürülür. Büyük bir ihtimalle de 1204 yılında Haçlıların kenti yağmalaması sırasında tahrip olur.
Yeryüzündeki ikinci Kilise
Süryaniler, tarihleri boyunca dinlerine çok sadık kalmışlardır. Örneğin Kudüs'teki ilk kiliseden sonra ikinci kilise, daha M.S 37 yılında Antakya'da Süryaniler tarafından kurulmuştur. İsa'nın öğrencilerinden Petrus, Antakya'ya geldiğinde insanlara Hıristiyanlığı benimsetir ve kendi adıyla anılan bir kilise inşa edilir.
Daha sonraları Süryaniler burada ilk patrikhaneyi kurarlar. Bu olay Hıristiyanlığın Doğuda yayılmasını ve sürekliliğini sağlamıştır.
Yeryüzünün ilk üniversitesi

Dünyadaki ilk ilahiyat fakültesi Urfa Harran'da, M.S II. Yüzyılda Süryaniler tarafından kurulmuştur. Bu okul o dönem için çok müthiş bir gelişme idi. Harran'da sürdürülen çalışmalar; din, astronomi, tıp, matematik ve felsefe olarak beş bölüme ayrılmıştı. Bu üniversitenin açtığı yolda ilerleyen pek çok ekol ortaya çıkmıştır. Hıristiyanların kutsal kitabı olan İncil ilk defa burada Süryanice'ye çevrilmiştir. Grek uygarlığının çok önemli metinleri Süryanice'ye çevrilmiş, bu çeviriler daha sonra Arapça'ya tercüme edilerek Arap felsefesi ve bilimlerinin gelişmesi sağlanmıştır.
İlk yüzyıllarda Doğu'da Hıristiyanlığın önderliğini elinde bulunduran Süryaniler, IV. Yüzyıldan sonra bir yandan içine düştüğü teolojik çekişmelerlbir yandan da Roma ve İstanbul kiliselerinin baskı ve zulümleriyle gün geçtikçe zayıflamıştır. Egemen olduğu yerlerde İslamiyet'inde etkisiyle yandaşlarını kaybederek bugünkü durumuna gelmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder